Herkese merhabalar :) Yazının adından da anlayabileceğiniz üzere bugünkü yazımda sizlere bu hafta öğrendiğim bana ilginç gelen şeyleri paylaşacağım. Umarım keyifle okursunuz. Eğer siz de öğrendiğiniz yeni şeyleri benimle paylaşmak isterseniz yorum bırakabilir ya da bilgekoalaa@gmail.com adresine mail atabilirsiniz ki paylaşmanız beni gerçekten çok mutlu eder. Hepinize keyifli okumalar :)
1.Herkes gibi ben de bilgisayar ve telefon gibi radyasyon yayan aletleri sıkça kullanmaktayım. Ve kaktüs bitkisinin radyasyonu emdiğini duyduğumdan beri odamda kaktüs bulundururum. Fakat bu hafta öğrendim ki kaktüsün diğer bitkilerden daha fazla radyasyon emdiği aslında bilim dışı bir bilgiymiş. Şöyle ki: her bitki içeriğinde belli bir miktar su bulundurduğundan (ve su da radyasyonu absorbe ettiğinden) belli bir miktar radyasyon emiyor. Zaten kaktüsün daha fazla radyasyon emdiği sanısı da daha çok su içerdiğinden geliyor.Fakat olaya bu açıdan bakarsak kavun ve karpuz en çok radyasyon emiciler olurdu.
2.Bu hafta genler unutmaz adlı epigenetik hakkında en iyilerden olan bir kitabı okumaya başladım. Ve kitabı okudukça beslenme düzenimizin hayatımızı neredeyse genlerimiz kadar etkilediğini öğrendim. Bu konu hakkında gelecek haftalarda zaten uzunca yazacağım. Şimdi ise diyet yapanların yakında tanıdığı yeşil çayın yağ yakımını hızlandırmaktan farklı büyük bir faydasından bahsedeyim. Yeşil çayın bileşenlerin olan epigallokateşin-3-gallat meme kanseri hücrelerinde apoptoz(hücre ölümü) ve hücre büyümesinin yavaşlamasına sebep oluyormuş. Sonuç olarak, oldukça tehlikeli ve yaygın olan kanserden korunmak amaçlı yeşil çayı günlük rutinimizin bir parçası yapmakta oldukça fayda var. Bu konu hakkında son bir hatırlatma daha: günümüzde çoğu insan pratik olmasından dolayı bitki çaylarını hazır çay poşetleri kullanarak hazırlıyor.Bu çay poşetleri plastik ve çeşitli kimyasallar içerdiğinden sıcak suyla fazla teması kanserojen maddelerin oluşumuna sebep olabiliyor. Bu konuda lütfen hassas olalım,çay poşetlerinin sıcak suyla fazla temas etmesine izin vermeyelim :)
3.Öğrendiğim son bilgi kitapseverleri oldukça sevindiricek nitelikte. Yale üniversitesinde 3.635 insan üzerinde yapılan araştırma sonucu günde yarım saat kitap okuyan insanların okumayanlara oranla 2 yıl daha fazla yaşadığı açığa çıktı. Bilim insanları bu ilginç araştırma sonucunun nedenlerini kesin olarak belirleyemese de en büyük nedenlerden birinin okuma alışkanlığının beyin aktivitelerinin korunmasına yardımcı olması olduğunu düşünülüyor. Sonuç olarak, okuyalım okutalım sevgili okurlar.( Benim sizlere bu haftalık kitap tavsiyem stefan zweig-satranç)
Bu hafta öğrendiklerim yaklaşık olarak bu şekildeydi. Umarım keyifle okumuşsunuzdur ve sizlere küçük de olsa bir şeyler katabilmişimdir. Hepinize mutlu,huzurlu,sağlıklı günler,Merve








