Herkese merhabalar :) Blogumu açtığım zamandan beri ilk defa bu kadar çok ara verdim çünkü yazabilmek için içime sinen bir konu bulamadım-merak edenler için ayrıca belirtmek isterim ki Aziz Sancar ve Nobelin Hikayesi adlı serinin ikinci yazısını bu hafta içinde yayınlayacağım-.Yazı yazabileceğim bir konu bulmak umuduyla internette dolaşırken Barack Obama’nın yüksek bir yatırım yaparak kanser tedavisini bulmayı amaçlayan çalışmaları desteklediğini anlatan bir yazıya rastgeldim. Bu yazı bende 2 duygunun oluşmasına sebep oldu.Öncelikle bir başkanın günümüz için büyük önem arz eden çalışmalara maddi destek olarak onların işini bir nebze de olsa kolaylaştırması beni çok mutlu etti.Mutluluktan ayrıca bende oluşan ikinci duygu da meraktı.Çünkü kanser tedavisi bulma yolunda neredeyiz,karanlık tünelin ucundaki ışığı görüyor muyuz yoksa daha uzun yıllar karanlık içerisinde mi ilerleyeceğiz gerçekten merak ediyordum.Bu sebepten biraz araştırma yaptım ve şimdi burdayım sizle de öğrendiklerimi paylaşmaya hazırım.Umarım ilginizi çeker.Hepinize keyifli okumalar :)
İlk olarak Obama’nın yaptıklarından bahsedeyim.Barack Obama son State of Union’ında kanser tedavisi için bilim insanlarıyla birlikte 10 yıllık 264 milyon dolarlık çok geniş kapsamlı bir plan yaptı.Ve başkan yardımcısı Joe Biden’e projeyi kontrol etme sorumluluğunu verdi.
Şimdi gelelim esas soruya kanser tedavisinin keşfi mümkün mü ?
Texas Üniversitesinden James Allison şöyle ifade ediyor:Tedaviyi bulmak çok uzakta ama bazı kanser türleri için umut ışığı var.Ayrıca Allison başka bir röportajında da şöyle ifade etmiş:Umarım insanlar kanser tedavisinin hemen köşeyi döner dönmez karşımıza çıkacağını düşünmüyordur ancak optimistik yaklaşmak için bir hayli sebep olduğunu düşünüyorum.
Peki neden kanser tedavisini bulmak biz insanları bu kadar zorluyor ?
Eminim ki kanser sürecinde tedavi edildi yerine küçüldü ya da geriledi gibi kelimelerin kullanılması çoğumuzun dikkatini çekiyor.Bunun sebebi kanserin sürekli bir tekrar etme riskine sahip olması.Ayrıca geçmiş zamana göre DNA onarım mekanizmaları, hücre döngüsü,kanserin oluşması sebepleri hakkında çok çok fazla bilgiye sebep olmamıza rağmen henüz aydınlatılmayı bekleyen bir sürü konu var.Bunlar da kanser tedavisini bulmakta bilim insanlarını zorlayan konulardan.
Yukarıda bahsettiğim gibi Allison her ne kadar kanser tedavisi bulmaya uzak olsak da bazı kanser türleri için umut ışığı olduğunu söylemiş.Peki kanser türleri arasındaki nasıl bir farklılık bazı türler için tedaviyi kolaylaştırıyor?
Daha önceki bir yazımda detaylıca bahsettiğim gibi-linki yazının sonuna koyacağım merak edenler bakabilir :)- kanser tedavisinde artık kemoterapinin yerine immünoterapi yönteminin kullanılması tercih ediliyor.İmmünoterapi yöntemi kısaca kanserin bağışıklık sistemi tarafından yok edilmesini amaçlıyor.
Melanoma ve akciğer kanseri gibi kanser çeşitleri diğerlerine kıyasla daha çok mutasyonla oluştuklarından hücre yüzeylerindeki antijenlerinde daha fazla farklılık oluyor.Bu farklılık bağışıklık sistemi hücrelerinden T lenfositlerin onları daha kolay tanımasını ve öldürmesini sağlıyor.Fakat pankreas ve prostat kanserleri mesela bağışıklık sistemi tarafından daha zor fark ediliyor bu da tedaviyi zorlaştırıyor.
Tedavisi bu kadar zor olan kanseri önlemek için yapılabilecek bir şeyler var mı?
Yetkililer tarafından yapılan açıklamaya göre 1991-2012 yılları arasında tam 1.7 milyon kanser hastasının ölümü tedbirle (göğüs ve kolon kanseri taramaları,sigara azaltımı) önlenmiş.
Kanser günümüzde maalesef gittikçe yaygınlaşan bir hastalık güzel okurlar.Kendi alabileceğimiz tedbirlerle en azından yakalanma riskini azaltmak mümkün.Bunun için öncelikle yediklerimize dikkat etmemiz gerekiyor çünkü yetiştirilen sebze meyvelerde kullanılan kimyevi ilaçlar,paket yiyecekler bozulmasın diye kullanılan koruyucuların çoğu maalesef kanserojen etkiye sahip.Ve tabii ki türlü türlü zararlarından biri de kansere yakalanma riskini arttırma olan sigaradan da mutlaka uzak durmak gerekiyor.Hepimize mutlu,huzurlu,sağlıklı günler :) Okuduğunuz için çok teşekkür ederim.
Dipnot1:Yukarıda bahsettiğim immünoterapiyle alakalı yazı linki :
Dipnot2:Öncelikle söylemeliyim ki birazdan söyleyeceklerimin hiçbiri reklam amaçlı değildir.Sadece kendimin hormonsuz ve doğal meyve ve sebze almak da gerçekten güvendiğim ve işletmelerinin güvenilirliğini kendi gözlerimle de test ettiğim bir internet sitesini sizle de paylaşmak istedim.Link’i bırakıyorum isteyenler bakabilir :) http://www.hasanbey.com/



Hiç yorum yok:
Yorum Gönder